“Psikoloji Bölümü Hakkında Burcu Koray ile Söyleşi: Psikoloji alanındaki kariyer ve eğitim fırsatları hakkında detaylı bir sohbet. Psikoloji bölümüne ilgi duyanlar için önemli bilgiler!”
Psikolog olmanın zorlukları nedir?Her meslek grubunda olduğu gibi, elbette ki bizim mesleğimiz de farklı açılardan zorlukları bünyesinde barındırır. Meslekte karşılaşılan her zorluk terapist için yeni ufukların ve farklı kapıların açılması anlamına gelir. Tersten bakıldığında muazzam bir deneyim ve kazançtır. Bir nevi terapisttin kendini test ettiği, farkındalık kazandığı, pratikte dahil olmaktan endişe ettiği süreçlere girmesine öncülük eden sürecin başlangıcıdır. Tabii ki her terapist için farklıdır… benim açımdan zor kısmı; ilk görüşmede terapinin karşılıklı işbirliğine dayalı bir süreç olduğunu bireylerin idrak etme konusunda gösterdiği direnç ve sabırsızlıktır, bazı durumlarda bireyler kendi sorunlarını tanımlanmakta bile güçlük çekerken kaynağı bilinmeyen durumları ilk görüşmede terapistin tespit edip, çözüm sunmasını beklemeleridir.
Bunun yanında; terapist olarak, insanların son derece derin, özel, duygulandırıcı sevgi ve cesaret içeren alanlarına filtresiz olarak dahil olmak, değişim ve dönüşümlerini izlemek; daha tatmin edici hayatlar yarattıklarını görmek, ve bu değişim dönüşümde katkınız olduğunu bilmekte bu işin şahikası.
Mesleğinizin özel hayatınıza etkisi oluyor mu?
Bu işi meslek olarak seçen kişilerin, insanlara karşı özel bir duyarlılığı ve ilgisi olduğu aşikardır. Danışanlarımız büyük bir acı, travma ve sıkıntı içindelerse onları düşünmemek genelde zor oluyor. Fakat meslekte geçirilen süre ve tecrübe arttıkça bu azalır ve duygularımızı yönetmeyi ve onları odada bırakmayı öğreniriz. Yalnız, terapistler istemesen de olsa (!) başarılı hipotez ve iç görü yeteneğine sahiptirler. Herhangi bir durum ve olgu karşısında parçaları anlamlı bir resme oturtmakta güçlük çekmezler. Bu da zaman zaman yakın çevrelerini yeniden analiz etmelerine yol açar. Muazzam bir deneyim ve kişisel gelişimim katalizörü olsa da terapistin sırtına yüklediği ekstra yük anlamına gelir.
Terapistler, yaşanmışlıkları birer tuval gibi önlerine serip, onları anlamlı bir resme dönüştürme becerisine sahiptirler. Her bir danışan, terapistlerin sanatsal yeteneklerini zenginleştiren bir renk katmanıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, resmin sahibi her zaman danışandır ve terapistler sadece bir rehberlik sunar. Kinik Psikolog Burcu KORAY
Psikoloji Bölümü Zor Mu ?
Psikoloji, kişiden kişiye değişen bir deneyim sunan bir meslektir ve zorlukları da kişisel farklılıklara göre değişir tabii ki, psikolog olmak için uzun bir eğitim süreci gereklidir. Lisans, yüksek lisans ve doktora ve çeşitli bir çok eğitim almanız gerekebilir. Genellikle yoğun çalışma saatleri ve esnek olmayan çalışma koşullarıyla karşılaşırız Ayrıca, acil durumlar veya krizlerle başa çıkma gereksinimleri doğabileceğinden tatil programlarımızı buna dikkat ederek hazırlamak gerekiyor. Bunların dışında psikoloji hızla gelişen bir alandır ve psikologlar sürekli olarak yeni bilgileri takip etmek ve öğrenmek zorundadır.
Hepsini bir kenara bırakırsak bu meslek büyük bir ödül sunan ve kişisel tatmin sağlayan bir meslektir. İnsanların yaşamlarını iyileştirmek, sorunlarına yardımcı olmak , güvendikleri kişi olmak ve duygusal destek sunmak bence en anlamlı yönüdür. Her meslek gibi, psikoloji de kişinin ilgi, yetenek ve kişisel değerleriyle uyumlu olup olmadığına bağlı olarak zorluklarını ve güzellikleri değişen bir meslektir.
[/tie_full_img] “Hayatta yapmak istediğiniz işi bulun. O zaman bir gün bile çalışmamış olursunuz.” – Warren BuffettPsikoloji Bölümü Öğrencisi Olarak Bize Önerileriniz Nedir? Sinem.Y
Sevgili yol arkadaşım, psikoloji alanını keşfetmeye adım attığın bu anı büyük bir heyecanla selamlıyorum. Bu meslek, insan zihninin labirentlerine cesurca dalmanın ve insan ruhunun gizemli denizlerinde yolculuğa çıkmanın bir yoludur. Tıpkı filozoflar gibi, sen de insanın varoluşunu, duygularını ve düşüncelerini derinlemesine anlamaya adanmış bir arayışın parçasısın.
İnsanlar bazen sadece görünenin ötesine geçilerek anlaşılabilir. İşte burada, psikolojinin büyülü gücü devreye girer. Farklı insanların farklı hikayeleri vardır, ve sen, bu hikayeleri anlamlı bir biçimde birleştirme yeteneğini kazanarak zihinlerin kodlarını çözmeye yaklaşacaksın.
Unutma ki, her danışan, çözülmeyi bekleyen bir bulmacadır ve sen, her birinin anahtarını bulmaya adaysın. Duygusal bir detektif gibi, davranışları okuyacak, anıları çözecek ve zihinlerin karmaşık örüntülerini anlamlandıracaksın.
Fakat unutmaman gereken bir şey var daha var : kendi içsel dünyanı da keşfetmek. Tıpkı denizcilikteki bir kaptan gibi, kendi duygusal denizlerini yönetmeyi öğrenmelisin. Bu, hem danışanlarını daha iyi anlamanı hem de onlara daha etkili bir şekilde rehberlik etmeni sağlar.
Bir filozof gibi, sorgulamaktan ve düşünmekten çekinme. Her bir danışanın hikayesi, seni insan doğasının derinliklerine daha fazla taşıyacak bir yolculuktur. Düşünceleri sorgula, teorileri sınamak için kendi fikirlerini oluştur ve psikoloji dünyasında bir iz bırakma yolunda adımlarını at.
Unutma ki, sen bir hikaye anlatıcısısın. Danışanların yaşamlarını anlamak, onların iç dünyalarında dolaşmak ve orada ışık saçmak gibi büyülü bir yeteneğin var. Kendine güven ve bu benzersiz yolculukta kendi farkını yarat.
Psikoloji Bölümünde Başarılı Olmam İçin Neler Yapmam Gerekir
- Merakınızı Koruyun: Psikoloji bölümü, sürekli değişen ve gelişen bir alan. Merakınızı ve öğrenmeye açık tutumunuzu koruyarak, yeni teoriler, yaklaşımlar ve araştırmalarla güncel kalabilirsiniz.
- Geniş Perspektif Geliştirin: Psikoloji sadece bir alandan ibaret değil; klinik psikoloji, gelişimsel psikoloji, sosyal psikoloji gibi farklı alanlara da sahip. Farklı alanlara göz atarak ilgi alanlarınızı keşfedebilirsiniz.
- Pratik Deneyim Edinin: Teorik bilgilerinizi pratiğe dökerek gerçek dünyadaki durumları anlamak önemlidir. Stajlar, gönüllülük çalışmaları veya araştırmalara katılmak, gerçek deneyim kazanmanızı sağlar.
- Empatiyi Geliştirin: Psikologlar insanlarla yakından çalıştığından, empati yeteneğinizin güçlenmesi önemlidir. Başkalarının duygusal durumlarını anlama ve onlara destek olma yeteneğiniz, etkili bir psikolog olmanın anahtarıdır.
- Kendinizi Sürekli Geliştirin: Psikoloji alanında öğrenme hiçbir zaman bitmez. Seminerlere, konferanslara, kitaplara ve makalelere katılarak ve bu konularda kendinizi güncel tutarak mesleki gelişiminizi destekleyebilirsiniz.
- İyi Bir İletişimci Olun: İyi iletişim kurma yeteneği, danışanlarınızla sağlıklı bir ilişki kurmanın temelidir. Hem yazılı hem de sözlü iletişim becerilerinizi geliştirin.
- Kendi İçsel İyiliğinize Dikkat Edin: Başkalarına yardım etmek istiyorsanız, önce kendi içsel durumunuzla ilgilenmelisiniz. Kendi stresinizi yönetmeyi ve kendinize iyi bakmayı öğrenmek, uzun vadeli başarınız için önemlidir.
- Açık Olun: Danışanlarınıza karşı dürüstlük ve açıklıkla yaklaşın. Güvenilir ve saygın bir psikolog olarak bilinmek, etik ilkeleri benimsemekle mümkündür.
- Çeşitli Bakış Açılarına Açık Olun: İnsanlar farklı geçmişlere, kültürlere ve deneyimlere sahiptir. Bu yüzden farklı bakış açılarına ve çeşitliliğe saygı göstermek, daha iyi bir psikolog olmanıza yardımcı olacaktır.
- Kendinize Güvenin: Psikolog olarak verdiğiniz destek ve rehberlik, birçok kişinin hayatını etkileyebilir. Kendinize güvenerek, danışanlarınıza daha iyi yardımcı olabilir ve pozitif değişimleri teşvik edebilirsiniz.
Bu heyecan verici yolculukta başarılar dilerim! Unutmayın ki, psikoloji alanı, hem kişisel gelişiminiz hem de başkalarının yaşamlarını olumlu yönde etkileme potansiyeli sunan büyülü bir alan.
Psikoloji Bölümünde Eğitim Alırken Hangi Ekolü Seçmeliyim?
Psikoloji alanında hangi terapi ekolünü seçmelisiniz konusu oldukça kişisel bir karardır ve birçok faktöre bağlıdır. İşte bu kararı verirken göz önünde bulundurmanız gereken önemli faktörler:
- Kişisel İlgi ve Tutku Hangi psikoterapi ekolü sizi daha fazla ilgilendiriyor ve motive ediyor? İlgi duyduğunuz bir ekolde çalışmak, daha başarılı ve tatmin edici bir kariye giden il yollardan biridir.
- Klinik Deneyim ve Pratik: Pratik deneyim, psikoterapiyi uygulamak ve danışanlarla çalışmak için önemlidir. Hangi ekolün size daha fazla pratik deneyim sunabileceğini düşünmelisiniz
- Araştırma ve Teorik İlgi: Psikolojiyi daha çok teori veya araştırmaya dayalı bir şekilde mi ele almak istersiniz? Bazı ekoller daha fazla teorik vurgu yaparken, diğerleri daha fazla klinik uygulamaya odaklanır bunu en iyi ancak siz bilebilirsiniz.
- Danışmanlarınız: Üniversitedeki danışmanlarınızın uzmanlık alanları ve önerileri de bu konuda şekillendirici olacaktır.. Onların rehberliği ve deneyimi, ile hangi ekolün size daha uygun olduğunu belirlemenizde yardımcı olabilir.
- Bağlam ve Kültürel Farklar: Psikoterapi ekollerinin kültürel ve bağlamsal farklılıkları göz önünde bulundurun. Bazı ekoller, belirli kültürel bağlamlarda daha etkili olabilir.
- Çalışma Alanınız: Psikoloji bölümünde hangi psikoterapi ekolünü seçerseniz seçin, sonunda çalışmayı düşündüğünüz alanı ve hedef kitlenizi de göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin, çocuk psikoterapisi ile ilgileniyorsanız, gelişimsel terapi ekolleri üzerine odaklanabilir ve bu alanda çeşitli eğitimlerle ilerleyebilirsiniz.
- Esneklik ve Eğitim İmkanları: Hangi ekolü seçerseniz seçin, esneklik ve sürekli eğitim imkanlarına sahip olmanız önemlidir. Psikoterapi alanı sürekli olarak gelişiyor ve güncel kalmanız ve takip etmeniz için sürekli kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
Sonuç olarak, hangi psikoterapi ekolünü seçeceğiniz, kişisel ilgi ve hedeflerinize bağlıdır. Birçok psikolog farklı ekollerden öğrenerek ve deneyimleyerek kendi benzersiz terapi yaklaşımlarını geliştirir. Bu nedenle, kariyeriniz boyunca farklı ekolleri keşfetmek ve farklı deneyimler edinmek de önemlidir.
Sevgiler