Bir çok çift, ilişkilerinin çeşitli evrelerinde, partnerlerinde önce hoşlandıkları bir özelliğin daha sonra rahatsız edici hale geldiğini fark etmiştir. Bu durum, ilişkilerde yaşanan ruh hali değişimlerinin ve kişisel dönüşümlerin bir yansımasıdır. Örn. bir erkek, karısının sessiz doğasını önceden cazip bulurken, zamanla bu özelliğin onu mesafeli ve sıkıcı biri olarak hissettirdiğini düşünebilir. Benzer şekilde, bir kadın, partnerinin işkolik özelliğini önceden çekici bulurken daha sonra ilgisiz ve bencil biri olduğunu düşündürebilir. Bunların temelinde, insanların ilişkilerde karşılaştığı beklenti ve ihtiyaçların zaman içinde everildiği ve dönüştüğü gerçeği vardır.
İnsanlar, genellikle bağlandıkları figürlerde eksik duygusal yönlerini tamamlama eğilimi gösterir. Bu, çocukluk deneyimlerine dayalı bir yaklaşımdır. Bir bireyin yaratıcı olma ihtiyacı, bu özelliğin eksik olduğu bir dönemden kaynaklanabilir ve böylece yaratıcı bir partner arayışına girecektir.
Siz de bu örneklerden sizin iç görünüzle ilgili bir şeyler çıkarabilirsiniz.