Related Articles
Merhaba Sevgili Okuyucular,
Bugün, sizlerle duygusal zenginlik ve temel değerler konusunda biraz sohbet etmek ve önemli bulduğum bazı noktaları vurgulamak istiyorum. Günümüzde, sıklıkla daha fazla maddi kazanç ve başarı peşinde koşarken, içsel huzurun ve anlamlı ilişkilerin önemini göz ardı ediyoruz gibi hissediyorum. Ancak unutmamız gereken bir şey var: Gerçek zenginlik, hesaplarımızdaki parayla ölçülen bir şey değildir.
Çoğumuz, toplumun bize dayattığı başarı standartlarına uygun yaşamak için büyük bir çaba harcarız. Daha fazla para, daha fazla mal, daha fazla başarı… Peki, bu sürekli koşuşturmanın sonunda ne kazanıyoruz? Daha fazla stres, daha fazla baskı ve daha fazla tükenmişlik.
İşte bu noktada, içsel değerlerimize dönme zamanı geldi. Duygusal zenginlik, sağlıklı ilişkiler, içsel huzur ve kişisel gelişimle ilgilidir. Bu değerleri hatırlamak ve öncelik vermek, daha tatmin edici ve anlamlı bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir. Bunu somut ve oldukça hoşuma giden bir öykü ile bağlamak istiyorum
Meksika’nın sakin bir balıkçı köyünde yaşayan aynı zamanda bir üniversitede işletme profesörü olan Amerikalı bir turist, bir balıkçının sabah balık tutmasını izliyordu oldukça erken bir saatti ve balıkçı buna rağmen toparlanıyor ve gitmeye hazırlanıyordu.. Profesör, ‘Neden erkenden gidiyorsun, ne güzel bak balık çok belli ki’ diye sordu. ‘Yeterince balık yakaladım efendim’, diye yanıtladı güler yüzlü Meksikalı, ‘ailemi doyurmaya yetecek kadar ve hatta ondan da biraz fazla, şimdi karımla güzel öğle yemeği yiyeceğim ve biraz kestirdikten sonra, çocuklarımla oynayacağım. Akşam yemeğinden sonra bara gidecek ve arkadaşlarımla biraz gitar çalacağım. Meksikalı, tüm bu rahatlığı bir süre balık yakalayıp sonra evine giderek elde ettiğini anlatmıştı.
Profesör, balıkçıya işini ve yaşamını organize etmesi için daha büyük bir plan teklif etti; bu plan, sonunda ona büyük bir zenginlik ve rahatlık getirecekti.
Öğleden sonraya kadar denizde kalırsanız rahatlıkla iki kat daha fazla balık yakalayabilirsiniz. Fazla olanı satabilir, paradan tasarruf edebilir ve altı, belki de dokuz ay içinde daha iyi ve daha büyük bir tekne satın alıp mürettebat kiralayabilirsiniz. O zaman dört kat daha fazla balık yakalayabileceksiniz. Kazandığınız ekstra parayı düşünün! Bir iki yıl içinde ikinci bir balıkçı teknesi satın alacak ve yeni bir mürettebata sahip olacak sermayeniz olacak. Bu planı uygularsanız, altı veya yedi yıl içinde büyük bir balık dağıtıcısını sahibi olacaksınız. O zaman şirketinizi borsada büyütebilir ve CEO yapabilirsiniz. ve Birkaç yıl sonra -sizi multimilyoner yapacak bir hisse i satın alabilirsiniz..
Bu büyük planı dinleyen balıkçı, profesöre şunu sordu: ‘Peki bu kadar milyonlarca dolarla ne yapacağım?’ Profesör balıkçının daha sonra ömür boyu emekli olabileceğini Daha sonra güzel bir balıkçı köyü ve sabahları balık tutmak için küçük bir tekne satın alabilirdi. Ayrıca karısıyla daha rahat öğle yemeği yiyebilir, raht rahat çocuklarıyla oynayabilir, bar satın alıp dostları ile harika vakit geçirebilir, gitar çalabilirdi. Balıkçı kibarca cevap verdi: ‘Ama Sayın Profesör, bunu zaten yapıyorum’.
Bu hikaye, gerçek zenginliğin yaşamın tadını çıkarma, sevdiklerimizle anıları paylaşma ve iç huzuru bulmak olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Duygusal zenginlik, içsel huzur ve tatminle ölçülür, ve bu da ancak, temel değerlerimize odaklandığımızda elde edilir
Daha fazla maddi kazanç ve başarı peşinde koşarken, içsel değerlerimize ve ilişkilere odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir.
Sevgiler
Burcu KORAY
Klinik Psikolog
Psikomood Terapi Merkezi