— Ruhun derinliklerindeki hazinenin anahtarını bulmak, cesur bir yolculuk gerektirir. Bu yolculuk, kendi karanlıklarımızla yüzleşmeyi içerir; ancak unutulmamalıdır ki, bu karanlıkların ardında parlak bir aydınlık yatar. İçsel hazine keşfedildiğinde, maddi başarılarla inşa edilen zırhların ne kadar geçici olduğunu anlarız.
Burcu KORAY
Saplantı haline getirilmiş her türlü duygu veya davranış ruhun eksik kalan kısımlarında bir şeyleri bastırma ve örtme çabası ile doğrudan ilişkilidir. Bu bir nevi kişinin problemleri ile başa çıkmada bilinçsizce geliştirdiği, dış dünyaya karşı kendini savunmanın, bende varım ve buradayım tezahürüdür diyebiliriz. Kişi var olan sıkıntılarını bastırmak veya ondan kaçmak için kendini maddesel başarılarının hapishanesine kapatır. İçeride yitirilmiş veya sahip olmak istenenlerin kavga ve gürültüsünü baskılamak için geliştirdiği bir zırhıdır. İnsan içeride kaybettiğini, dış dünyada sürekli devinerek bulmaya çalıştığında kişisel ve duygusal kaynaklarını fütursuzca kullanır ta ki bir yerlerde yakıtı bitip tükenene kadar ( çeşitli tikler, astım krizleri, saç dökülmesi, akne, sedef egzama, kalp çarpıntısı, kalp krizi, vücutta gelişen tümörler, yeme bozuklukları, epilepsi ve dahası). Aşırı öfkeli insanların diş sağlığına dikkat etmelerine rağmen sık sık diş çürümesi ile karşılaştıkları bu yüzden hiçte şaşırtıcı değildir. Tüm bunlarla başa çıkabilmek, hepsinin bir nedeni olduğunu bilmek travmalarımızı besleyen ve bizi bu tür rahatsızlıklara veya eylemlere iten duyguların farkında olarak ve onlarla çalışarak mümkün olur.