Son yıllarda, toplumun genç kesimi arasında gözle görülür bir değişim gözleniyor: emek harcamadan para kazanma isteği. Artık gençler, kariyerlerini inşa etmek ve para kazanmak için emek vermek yerine, kısa yoldan zengin olma hayali peşinde koşuyorlar. Sosyal medyanın parlak dünyası, bu gençleri adeta birer hayal perdesi arkasına sürüklüyor, ancak bu hayal, gerçek dünyada karşılarına ciddi bir engel olarak çıkıyor: eksik beceri ve eğitim.
Sosyal medyanın yaldızlı dünyasında, bir anda ünlü olma arzusu, gençleri gerçek dünya mücadelelerinden ve kariyer hedeflerinden uzaklaştırıyor. “Nasıl daha iyi bir geleceğim olabilir?” sorusunun yerini “Takipçi sayım ne kadar?” sorusu alıyor. Gençler, kısa vadeli popülerlik peşinde koşarken, uzun vadeli hedeflerini erteleyip, kendilerini donanımsız bir geleceğe sürüklüyorlar.
Bu yeni akım, gençlerin beceri geliştirme ve eğitim alma isteğini baltalıyor. Kariyerlerini şekillendirmek ve gelecek avantajı elde etmek yerine, birkaç saniyelik videolarla, sahte bir ün kazanma hırsına kapılıyorlar. Gerçek yeteneklerini ve potansiyellerini keşfetmek yerine, sosyal medyanın yüzeysel dünyasına gömülüp, derinlikten yoksun bir hayat sürüyorlar.
Bu durum, toplumun geleceği açısından büyük bir tehlike barındırıyor. İnsanlar, emek ve özveri olmadan başarı elde edemeyeceklerini kavramak zorundalar. Kısa vadeli popülerlik ve sanal ün, gerçek hayatta bir kariyer ve başarı getirmeyecek. Ancak sosyal medyanın yanıltıcı cazibesi, gençleri bu gerçekleri görmekten alıkoyuyor. Eğitim ve beceri geliştirme, bir bireyin gerçek potansiyeline ulaşmasının anahtarıdır. Ancak sosyal medyanın cazibesine kapılan gençler, bu önemli temelleri göz ardı ediyorlar. Eğitim ve beceri kazanma çabaları, popülerlik uğruna terk ediliyor ve bu da gençlerin gerçek dünyada var olma mücadelesini zorlaştırıyor.. Gençlerin, gerçek dünyanın zorluklarına karşı hazırlıklı olmaları için, emek ve eğitim gibi temel değerlere yeniden odaklanmaları gerekiyor.
Uzm. Klinik Psikolog
Burcu KORAY